Korku Tohumları: IŞİD’in Ortaya Çıkmasına Ne Sebep Oldu?

Cuneyd Zahid

 

Bu grubun tarihsel süreci hakkında kapsamlı bir başlangıç süresi belirlenmek istenirse, örgütün evriminin Irak’ta demokratik bir sistemin kurulması ve ardından bölgede belirli bir hizbin iktidara gelmesinin ardından başladığı açıkça görülür.

IŞİD kimliği ve amblemi altında ortaya çıkan hareket -Irak ve Şam İslam Devleti- kuruluşu ve faaliyetleri için önceden belirlenmiş bir gündemle sahada silahlı çatışmaya başlamıştır. Grup, başlangıcından itibaren mevcut güçleri devirmeye odaklanan bir yol izlemiş ve ideolojisinin galip gelmesi gerektiği inancını benimsemiştir; buna göre diğer tüm hareketler ya onunla aynı çizgide olmalı ya da onun tarafından ıskarta edilmelidir.

Zamanla IŞİD bayrağı altında, korku salan bir zihniyet ve taktiklerle faaliyet gösteren acımasız ve silahlı bir hizip ortaya çıkmıştır. Yeni kurulan bölgesel düzeni geçici olarak bozarak (özellikle Orta Doğu’da) korku ve tiranlık aşılamaya çalışmış, batıl ideolojisini kutsal ve ilahi bir din kisvesi altında gizlemeye çalışırken küresel bir alarmı da uyandırmıştır.

Manifestosunda nihai hedefinin Şeriat’ın uygulanması olduğunu ilan etmesine rağmen, gerçekte son derece tehlikeli ve aşırı yöntemlere başvurarak İslam hukukunun imajını zedelemiştir.

IŞİD çağdaş zamanlarda ortaya çıkan en vahşi ve barbar gruplardan biri olarak öne çıkmıştır. Grubun yükselişine etki eden faktörleri kavramak için önce ortaya çıktığı ortamı incelemeliyiz. Nitekim ancak o zaman grubun oluşumunun altında yatan nedenleri açıklayabiliriz.

IŞİD, baskı ve yıkım ipliklerinden dokunmuş bir goblendir. Sadece Arap halklarını istikrarsızlaştırmakla kalmamış, aynı zamanda daha geniş bölgeleri de tehlikeye atmıştır.

Grubun Arkasındaki Köken ve Motivasyonlar:

IŞİD’in doğuşunu ve motivasyonlarını anlamak için, komşu uluslar arasında paylaşılan bölgesel girişimlerin ve iş birliğinin olmamasının, IŞİD gibi aşırılıkçı grupların ivme ve canlılık kazanması için verimli bir zemin oluşturduğunu kabul etmemiz gerekir.

Tutarlı ve tanımlanmış bir gündemin olmaması, dünya çapında birçok grubun ihmal edilmiş ve başıboş hissetmesine neden olmuştur ve bu da onları bir kaosun ortasında kendilerini “kurtarıcılar” olarak konumlandırmaya yöneltmiştir.

Bu ölümcül hareketin yükselişini körükleyen bir diğer önemli faktör de açgözlülüktür; özellikle de yolsuzluk ve kişisel kazanç yoluyla servet ve güç peşinde koşmak gibi bir yapıları vardır.

Irak ve Suriye’deki Savaşlar ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Rolü:

Güçler arasında çatışmalar, genellikle biri diğerini zayıflamış veya önemsiz hale gelmiş olarak algıladığında patlak verir. ABD, Ortadoğu ve Asya’daki son jeopolitik değişimlerde önemli bir aktör olarak, IŞİD’in doğuşunda önemli bir rol oynamıştır.

ABD, Irak’ta ve daha sonra Suriye’de iç çekişmeleri körükleyerek, bu tür karışıklıkları stratejik hedeflerini ilerletmek için bir fırsat olarak görmüştür. Bu amaca ulaşmak için de herhangi bir direnişi etkisiz hale getirmek amacıyla çıkarlarına uyacak vekil bir gruba güvenmiştir.

ABD, belirli bir strateji geliştirmiş ve IŞİD’in operasyonunu bölgedeki istihbarat teşkilatlarına emanet etmiştir. Başlangıçta ABD’nin hedefi, özellikle Irak ve Suriye’de, gelecekteki planlarını ve gündemlerini engelleyebilecek diğer cihad hareketlerini ortadan kaldırmak olmuştur.

ABD’nin uzun vadeli stratejilerinin genellikle hile ve manipülasyon içerdiği göz önüne alındığında, cihad hareketlerini ortadan kaldırmayı veya en azından itibarsızlaştırmayı amaçlayan IŞİD projesi, daha geniş bölgesel çerçevede öncelik haline gelmiştir. Bu projenin başlatılıp yaygınlaştırılması için de en uygun ülkelerin Irak ve Suriye olduğu düşünülmüştür.

Exit mobile version