Avrupa toplumlarında İslam alimlerinin ve vaizlerinin varlığı, İslam’ın gerçek öğretilerini halkına tanıtmada önemli bir rol oynamıştır. Aynı zamanda, meşru İslami direniş hareketleri İslam ve cihadın barbarlıkla değil; adalet, zulüm ve baskıdan kurtuluş ve toplum refahı ile eşanlamlı olduğunu göstermeye çalışmıştır. Dünya çapında İslam ve insanlık düşmanlarına karşı mücadele eden bu hareketler, birçok kişiden derin saygı ve hayranlık kazanmıştır. Ancak özellikle Avrupa’da İslam’ın artan etkisinden endişe duyan Batı, bu hareketlere karşı satın aldığı bir grubu İslam kisvesi altında sahaya sürmeye çalışmıştır. Şiddeti kışkırtmayı, korku aşılamayı ve vahşet dolu eylemlerini İslami ilkelerle ilişkilendirmeyi amaçlayan bir grup…
IŞİD, onların bu kötü planını ilerletmede oldukça etkili bir araç olarak ortaya çıkmıştır. Batılı güçler, örgütün dünyayı dehşete düşüren ve insanlığa derin acılar çektiren iğrenç eylemlerde bulunması için gerekli kaynakları sağlayarak örgütün büyümesinde önemli bir rol oynamıştır.
Batı kontrolündeki medya, bu örgütün dramatik eylemlerini günlük olarak vurgulamak ve tüm bu tiranlıkların ve vahşetlerin kökeninin İslam olduğu fikrini yaymak için yorulmadan çalışmıştır. Batı, tüm dünyaya İslam’ı benimseyen bireylerin IŞİD’i yansıtacağını ve İslam’ın bu grubun temsil ettiği şeyle eş anlamlı olduğunu iletmeyi amaçlamıştır.
İslam’ın yayılmasından korkan Batı, terörizmle mücadele bahanesiyle Müslüman ülkelere karşı askeri harekâtlar başlatmış ve işgal yoluyla bu ülkelerin kaynaklarını sömürüp toplumlarını istikrarsızlaştırmıştır.
IŞİD de bu savaşta Batının bir aracı olarak tüm dünyada İslamofobiyi teşvik eden en etkili modern araçlardan biri olarak öne çıkmıştır. Eylemleri bu olguyu öyle büyük bir ölçüde körüklemiştir ki, bu barbar eylemlerin yankılarının ilerleyen yıllarda da devam etmesi beklenmektedir.
Ancak bu çabalara rağmen Batı, insanların kalplerinden İslam’ı yok etmeyi hiçbir zaman başaramamıştır, çünkü hakikat her zaman galip gelir. Ancak IŞİD projesi aracılığıyla, birçok insanı hakikatten uzaklaştırarak onları batıla yöneltmiştir.
Yüce Allâh’ın bu dini korumayı ve ayakta tutmayı kendisine görev edindiğini bilmek ve hatırlamak çok önemlidir. Bizler Allâh’ın, kendi din için çabalayan mücahidlerinin galip geleceğine dair vaadine güveniyoruz, oysa IŞİD ve taraftarlarını ise ancak acıklı bir hüsran beklemektedir.
Yüce Allâh, onların aldatmacasını muhteşem Kuran’ında ifşa ederek şöyle buyurmuştur:
“Onlar, Allâh’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, oysa Allâh, kâfirler hoşlanmasa da nurunu tamamlayacaktır.”