İslamofobi Modası ve IŞİD’in Rolü Bölüm 1

Cuneyd Zahid

İçinde yaşadığımız çağdaş dünyada, hakikat ile batıl arasındaki mücadele tarihi bir temele sahiptir ve bu mücadele günümüzde sayısız zorluk sunmaktadır. Hakikat ile batıl arasındaki kalıcı mücadele, her zaman hakikatin galip gelmesi ve hakikatin ve hakkın taraftarlarının galip gelmesiyle sonuçlanmıştır.

Batılı güçlerin ve müttefiklerinin yeryüzü ve sakinleri üzerinde efendi rolüne benzer bir egemenliğe sahip olduğu küresel bir ortamda, bu hegemonyayı kabul etmeyi reddeden ve buna boyun eğmeyen Müslümanlar ve dünyanın çeşitli köşelerinde gruplar hala mevcuttur.

Samimiyetle hakikatı arayan Müslümanlarla zengin egemen güçler arasındaki çatışmalar tırmandıkça, Batılı güçler ve politikacılar bu hareketleri doğrudan çatışma yoluyla asla engelleyemeyeceklerini fark etmiştir.

Sonuç olarak İslam’ı içeriden zayıflatmak ve onun güçlü kalesini parçalamak amacıyla bir strateji geliştirmişler ve İslam dünyasındaki belirli hareketleri ve grupları kendi amaçları doğrultusunda köleleştirmeye çalışıp, onları İslam karşıtı amaçları için paralı askerlere dönüştürmüşlerdir.

Ancak onlar İslam’ı Müslüman toplumun içinden söküp atmak için strateji geliştirirken, İslam’ın güzelliği Batıya çoktan ulaşmıştı. Batıda bu temiz ve ilahi dinin incelenmesi başlamış ve dünyanın, İslam’ın insan refahı için gönderilmiş ilahi bir din olduğunu kabul etmesine yol açmıştır.

Müslümanların etik ve sosyal yaşam tarzlarını gözlemleyip inceledikten sonra, Batıda İslam’a karşı benzeri görülmemiş bir ilgi ve hayranlık filizlenmiştir. Bu eğilime tanık olan zalimler ise, İslam adaletinin kendi topraklarına ulaştığı takdirde bunun kendilerinin sahte güçlerini azaltacağı ve baskıcı saltanatlarına son vereceği sonucuna varmıştır.

Bu nedenle, bireyleri bu adalet merkezli öğretileri benimsemekten caydırmak ve iktidarlarını uzatmak için toplumlarında İslamofobi kavramını yaymışlardır. Ancak bunun temelde yanlış olduğunu ve insanların sonunda gerçeği ortaya çıkaracağını anlayarak, İslam ve Müslüman kisvesi altında bir örgüt kurmayı seçmiştir. Bu örgüt vahşetler işleyecek ve yolsuzluk yapacak, insanların zihninde yıkım dalgaları ve İslam’la ilgili olumsuz duygular oluşturacaktı.

Kendileri bu grubun baskıcı faaliyetlerini sergileyerek, insanlarını İslam’ın ve Müslüman olmanın gerektirdiği şeyin bu olduğuna ve tarihte ve çalışmalarda karşılaştıkları olumlu tasvirlerin bazı Müslümanların benimsediği yanılsamalar ve yanlış anlamalar olduğuna ikna etmeyi amaçladılar.

Zalimlerin kötü amaçlarına hizmet eden bir örgüt olan IŞİD, onlar tarafından İslam’a karşı düşmanlık oluşturmak ve İslam’ın gerçek ve doğru yolunu barbarlık ve baskıyla eşanlamlı olarak tasvir etmek için bir araç olarak kullanılmıştır.

IŞİD, küresel manzarada bu gündem için zalimlere ideal bir fırsat sunmuş ve özellikle bu amaç için kullanılmıştır.

Exit mobile version