İslam Ümmeti’nin Gerilemesinin Sebepleri 1. Bölüm

Müftü Beşir Ahmed Muhacir

#image_title

Hamd alemlerin Rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ve selam O’nun güvenilir elçisi Muhammed’e, onun ailesine ve ashabına olsun. Kovulmuş şeytanın şerrinden Allâh’a sığınırım. Rahmân ve Rahîm olan Allâh’ın Adıyla.

“Allâh’a ve Rasûlü’ne itaat edin ve çekişmeyin, yoksa yılgınlaşırsınız ve kuvvetiniz gider. Ve sabredin. Şüphesiz Allâh sabredenlerle beraberdir.” (Enfal Suresi: 46)

Yüce Allâh bu dünyayı yarattığından beri, muazzam bir güç ve kudrete sahip, fiziksel olarak heybetli ya da entelektüel olarak diğerlerinden üstün olan çeşitli milletler ortaya çıkarmıştır.

Ancak Allâh’ın evrensel bir yasası vardır; O, insanları güçlerine, zekalarına veya bilgilerine göre değil, O’na ve Rasulü’ne (s.a.v.) itaatlerine göre değerlendirir. İlahi yasaya göre en başarılı ve güçlü kişi, Allâh ve Rasulü’nün (s.a.v.) emir ve öğretilerine uyan kişidir.

Tarihi incelersek, yeryüzünde güç, akıl ve bilgelik bakımından üstün olan birçok milletin yaşadığını görürüz. Yine de Allâh’a ve elçilerine itaati terk ettiklerinde, Allâh onları şiddetli bir aşağılanma ve rezilliğe maruz bırakmıştır. Bu milletlerden bazıları, Yahudiler gibi, sürekli olarak rezil olmaya devam ederken, diğerleri Ad, Semud ve Lut kavmi gibi ilahi cezalarla karşı karşıya kalmışlardır.

Bu cezalar, bu milletlerin Allâh’a ve Peygamberlerine itaati terk edip şeytanın yolunu izlemeleri nedeniyle olmuştur. Nitekim Allâh, şeytanı ve takipçilerini hep birlikte Cehennem ateşine atacağına söz vermiştir.

Örneğin gücü, kuvveti yerinde ve zekası yüksek olan milletleri düşünün. Onlardan kiminin fiziksel yapısı o kadar muazzamdı ki, bugün bize yüksek gelen ağaçlar onlara küçük bir bitki gibi görünüyordu. Onlar hakkında Allâh şöyle buyuruyor:

“Rabbinin Âd’a nasıl yaptığını görmedin mi?Sütunlar sahibi İrem´e… Ki şehirler içinde onun bir benzeri yaratılmış değildi.”

(Fecr Suresi: 6–8)

Bu ayet, İrem’in (Ad kavminin bir klanı) fiziksel ve yapısal gücünü vurgular. Âd kavmi güçlerine rağmen Allâh’a ve peygamberlerine karşı geldiğinde, Allâh onlara yıkıcı bir fırtına göndermiştir. Bu fırtına onları havaya uçurup aşağı fırlatmış ve o güçlü bedenlerini parçalamıştır.

Kimi halkın entelektüel başarıları ise eşsizdi. Zamanlarının mühendisleri, günümüzün ileri teknolojisiyle bile modern uzmanların erişemeyeceği yeteneklere sahipti.

Allâh, aşağıdaki ayette ise başka bir milletten bahsediyor:

“Vadide kayaları oyan Semud kavmine…”

(Fecr Suresi: 9)

Şimdi Semud kavminin nasıl bir kavim olduğunu inceleyelim.

Semud kavmi taş oymacılığındaki uzmanlıklarıyla tanınan yetenekli ve zeki bir kabileydi. Bu mühendislik alanında öncüydüler, dağları ince bir sanatla oyup içlerine evler inşa ediyorlardı. Ayrıca dağlarda heykeller ve gravürler yapıyorlardı. Bu mühendislik biçimi, günümüzün yeteneklerini aşmıştı.

Ancak bu millet Allâh’ın rehberliğinden uzaklaştığında Allâh onları yok etmesi için Cebrail aleyhisselam’ı gönderdi. Tek bir çığlıkla, meskenlerinde yok oldular ve geride sadece bugüne kadar bir ibret olarak hizmet eden kalıntılar bıraktılar.

Eski kavimlerin işçiliklerinin dikkate değer bir örneği de yaklaşık 2500 yıl önce inşa edilmiş olan Bamyan vilayetindeki Buda heykellerinde görülebilir. Teknolojideki ilerlemelere rağmen, çağdaş mühendisler bu tür yapıları taklit edemiyorlar.

İnşâAllâh devam edecek…

Exit mobile version