IŞİD, 2013 yılında Ebu Bekir el-Bağdadi liderliğinde Irak’ta halifelik iddiasıyla öne çıkan aşırılıkçı ve radikal bir harekettir. Grup, hükümet kurma konusunda benzersiz katı ve şiddet yanlısı bir bakış açısına sahiptir. İslam’ın gerçek özüyle uyuşmayan bir yönetim sistemi olan tam İslam kisvesi altında kontrol ettikleri bölgelerde yönetim kurmayı hedeflerler.
IŞİD, yalnızca kendi katı ve aşırı yorumlarına dayalı İslami hükümleri uygular. Müslüman bir devletin halifesinin mutlak otoriteye sahip olması gerektiğine inanırlar ve yönetimde kamuoyunun tüm istek ve görüşünü reddederler; bu da karşı çıktıkları bir yönetim biçimi olan demokrasi ile eşdeğerdir.
Grup, bireylerin hayatlarına katı Şeriat yasalarının uygulandığı bir hükümet kurmayı hedefler. Buna muhalifleri idam etmek, kendi ilan ettikleri halifeliği korumak ve IŞİD ideolojilerini ilerletmek dahildir.
IŞİD, sınırların kaldırılmasını yönetiminin temel bir unsuru olarak görür. Müslümanları siyasi hedeflerine ulaşmak için aldatarak, “Birleşik İslam Halifeliği” bahanesiyle geniş bir devlet kurmak istediklerini iddia ederler. Ancak bu gündem, diğer Müslüman ulusların istikrarı için ancak bir tehdit oluşturur.
IŞİD hedeflerine ulaşmak için çatışmayı sürdüren, güç kullanan ve korku yayan bir devlet kurmaya çalışır. IŞİD’in yönetiminin temeli, çatışmada ve ideolojilerinin zorlayıcı bir şekilde dayatılmasında yatar. Dünya çapındaki tüm Müslümanların kendi sözde halifeliklerini destekleme ve savunma görevi olduğunu iddia ederler.
IŞİD’in yönetiminin ekonomik sistemi, iddia ettikleri gibi İslami ekonomik ilkelere dayanmaz. Ancak pratikte gelirlerinin çoğu, petrol kaçakçılığı, gasp ve yağma gibi yasadışı kaynaklardan gelir. Eğitim alanında IŞİD, modern bilim ve teknolojinin önemini küçümserken, aşırı ideolojilerine ve savaş becerilerinin öğretilmesine öncelik veren bir müfredat benimser
IŞİD’in yönetimi salt taassup ve tekfirci ideoloji üzerine kuruludur. IŞİD, İslam’ın kendi yorumunun tek geçerli yorum olduğunu düşünür ve onlarla aynı fikirde olmayan tüm Müslümanları kâfir ilan eder. Rakiplerini mürted olarak görür ve onların öldürülmesi gerektiğini düşünür.
IŞİD’in Irak’ta kontrolleri altındaki topraklarda yönetimi şiddetli baskı ve zorlama ile karakterize edilmiştir. Bu bölgelerin doğal kaynaklarını sömürmüş, petrol ve diğer ürünlerin satışını kontrolleri altına almışlardır. Halka ağır vergiler koymuş, tüccarlardan önemli miktarda para gasp etmişlerdir.
IŞİD’in tüm alanlardaki yönetimi korku yoluyla uygulanmaktadır. Korku aşılamak ve otoritelerini göstermek için vahşi eylemlerde bulunmuş ve bunları medya aracılığıyla yaymışlardır.
IŞİD’in yönetimi İslam’ın temel ilkeleri ve değerleriyle çelişmektedir. İslam alimlerinin ve Müslümanların çoğu, onların ideolojisini ve eylemlerini şiddetle kınamakta ve bunların İslam’a zarar verdiğini söylemektedir.