DAEŞ’in kaçırdığı kişiler için fidye ödenmesi konusu, uluslararası güvenlik, insani değerler, hukuk ve ekonomik istikrar için ciddi bir zorluk teşkil etmektedir. Fidye, kaçırılanları kurtarmak için acil bir çözüm gibi görünebilir ancak pratikte bu uygulamalar, DAEŞ’in operasyonel ve lojistik kabiliyetlerini finanse etmenin temel bir kaynağına dönüşmektedir.
Bu sorunu anlamak ve sınırlamak için öncelikle temel engellerin belirlenmesi, ardından bilimsel ve metodolojik çözümlerin sunulması gerekmektedir.
İlki – Yasal ve Hukuki Engel:
Birçok ülke fidye ödemeyi terörün finansmanı kapsamında sınıflandırıyor ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1373 ve 2199 gibi kararları, ülkelere DAEŞ’in finansmanını önlemek için yasal bir çerçeve sağlıyor. Bununla birlikte, acil durumlar ve hayat kurtarma baskıları, bazen yasanın uygulanmasının etkinliğini baltalıyor.
İkincisi – Duygusal Aile Baskıları ve Hayat Kurtarmanın Önceliği:
Aileler, bir akrabaları kaçırıldığında muazzam duygusal baskılarla karşı karşıya kalır; bu durumlarda hayat kurtarma ihtiyacı en yüksek öncelik gibi görünür, bu da fidye önleme politikalarının etkisini zayıflatıyor ve uygulanmasını zorlaştırıyor.
Üçüncüsü – Finansal Ağların Belirsizliği ve DAEŞ’in Gelişmiş Taktikleri:
DAEŞ, para almak için kripto para birimleri, havale sistemleri ve karmaşık aracılar kullanarak yasa uygulayıcı kurumları finans ağlarını izleme ve parçalama konusunda önemli zorluklarla karşı karşıya bırakıyor.
Dördüncüsü – Uluslararası Koordinasyon Eksikliği:
İstihbarat bilgilerinin değişimindeki ve ülkeler arasındaki koordinasyondaki eksiklik, DAEŞ’e faaliyet alanı sağlıyor. Bazı ülkeler vatandaşlarını kurtarmak için fidye öderken, diğerleri bunu yasaklıyor ve bu tutarsızlık, ağların boşluklardan yararlanmasına olanak tanıyor.
Beşincisi – Fidyenin Uzun Vadeli Sonuçları Konusunda Kamu Bilincinin Zayıflığı:
İnsanlar, acil insani boyuta odaklanır ve fidye ödemenin örgütün kabiliyetlerini güçlendirmeye ve gelecekteki operasyonlarını finanse etmeye katkıda bulunduğunu idrak etmez.
Altıncısı – Pratik Alternatiflerin Sınırlılığı:
Hususi kurtarma operasyonları sınırlıdır ve yüksek risk taşır ve dahi ödememe politikalarını etkili alternatifler sağlamakla birleştirmek bir zorluk olarak kalmaktadır.
DAEŞ’e Ödeme Olayını Sınırlamak İçin Önerilen Strateji:
1. Etkili Uluslararası Koordinasyon: DAEŞ finans ağlarını, konumlarını ve zamanlamalarını izlemek için ortak izleme ve istihbarat paylaşım merkezleri oluşturmak.
2. İç Destek ve Kurtarma Alternatifleri: Fidye talebi riski altındaki aileler için yasal ve psikolojik destek programları kurmak ve fidye ödemek yerine kurtarma operasyonları yürütmek için yüksek düzeyde eğitimli özel kurtarma birimleri oluşturmak.
3. Finansal Denetim ve İleri Teknoloji: Şüpheli transferleri izleme mekanizmaları geliştirmek, kripto para birimlerini izlemek ve örgütün kullandığı gayriresmi mali kanalları kısıtlamak.
4. Kamu Bilinçlendirme Kampanyaları: Fidye ödemenin toplum güvenliği üzerindeki uzun vadeli etkisini açıklamak ve halkı onlardan kaçınma gerekliliğine ikna ederek mevcut alternatifleri açıklamak.
5. Sıkı Yasal Uygulama: Fidye ödemeye karışanlar üzerinde istisnasız yasal önlemler uygulamak ve caydırıcılık için adli ve şeffaf işlemler yapmak.
6. Bölgesel Toplumsal İşbirliği: Yerel, dini ve sivil toplum liderlerini, toplumsal direnç inşa etmek ve fidye yoluyla örgütlerin finansmanını önlemek için yerel dayanışmayı güçlendirmek üzere ödeme baskılarına boyun eğmeye karşı dahil etmek.
Sonuç: DAEŞ’e fidye ödenmesini önlemek, tek bir eylem ile çözülemez; bilakis uluslararası koordinasyon, aile desteği ve kurtarma alternatifleri, gelişmiş finansal izleme teknolojisi, kamu bilinçlendirmesi, kararlı yasal uygulama ve bölgesel toplumsal işbirliğini birleştiren çok yönlü bir yaklaşım gerektiriyor. Bu şekilde, DAEŞ’in en önemli finans kaynaklarından biri kesilir ve bu onun uzun vadede zayıflamasına katkıda bulunur.