IŞİD Tekfir grubu, aşırılıkçı bir neslin yetiştirilmesini sadece taktiksel bir strateji olarak görmüyor, bunu stratejik bir zorunluluk olarak da görüyor. Örgüt, çocuklara yatırım yaparak ideolojisini zaman ve mekan sınırlarının ötesine taşımayı amaçlıyor.
IŞİD, çocukları sözde halifeliklerinin gerçek mirasçıları olarak görüyor ve aşırılıkçı inançları onların kimliklerinin ayrılmaz bir parçası haline getirmeye çalışıyor. Aşırılıkçılık yeni bir neslin özüyle iç içe geçtiğinde ise, barbar eylemlerini gerçekleştirmekten kaçınma olasılıkları daha da düşük oluyor.
Çocuklar yetişkinlerden daha kolay etkilenebilirler ve sürekli bir manipülasyonla sadık ve uyumlu güçlere dönüştürülebilirler. IŞİD bu yaklaşıma olağanüstü ve benzersiz bir vurguda bulunuyor. Çocukları küçük yaşlardan itibaren eğitmek, gelecekte kapsamlı çabalar gerektirmeden doğal olarak IŞİD yapısına entegre olmalarını sağlar.
IŞİD’in eğitimi ve etkisi altındaki çocuklar, örgütün ikinci aile olarak görüldüğü ve tek güvenlik ve kimlik kaynağı olarak algılandığı bir ortamda büyüyorlar. Sonuç olarak IŞİD yenilse bile, bu çocuklar genellikle grubun aşırı ideolojisinin potansiyel destekçileri olarak kalabilir.
Manipüle edilmiş bu çocuklar, yetişkinlere kıyasla şüphe uyandırma olasılıkları daha düşük olduğu için intihar saldırılarında, casuslukta veya kaçakçılık operasyonlarında kolayca kullanılabilirler. Bu, onların hedeflerine hızlı ve kolay bir şekilde ulaşmalarını sağlar.
IŞİD’in bu çocuklardan “Halifeliğin Yavruları” olarak bahsettiğini ve onları kendi yönetimlerinin geleceği olarak tasvir ettiğini belirtmekte fayda var. Bu terim, çocukları yalnızca militan olarak değil, aynı zamanda IŞİD’in gurur ve ideolojisinin sembolleri olarak tasvir etmek için kasıtlı olarak seçilmiştir.
“Eşbal el-Hilafet” terimi, IŞİD tarafından kendi gözetimi altında ideolojik ve askeri eğitim gören çocukları ve ergenleri tanımlamak için kullanılır. Çocuklukları savaş ve nefretle geçen bu çocuklar, genellikle normal toplumlardan yabancılaştırılıp tamamen IŞİD’e bağlı bir kimliğe sokuluyorlar.
IŞİD, çocukları hem propaganda aracı hem de askeri varlık olarak kullanarak, gelecek nesiller için aşırılık ve şiddete dayalı bir gelecekle şekillendirmeyi amaçlıyor. Bu politika, yalnızca çocuk haklarının açık bir ihlalini oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel güvenlik için de derin ve yıkıcı sonuçlar doğuruyor.