Son zamanlarda, Afganistan İslam Emirliği Sözcüsü, düzenlenen operasyonlar sırasında IŞİD örgütünün kilit üyelerinin yakalandığını duyurdu. Bu kişiler, 2 Eylül 2024’te Kabil’deki Denetimi Müdürlüğü çalışanlarına yönelik bir saldırının planlanması ve yürütülmesinde yer almışlardı.
Açıklamaya göre DEAŞ tarafından intihar görevi için yetiştirilen Tacik vatandaşı, Kabil saldırısının arkasındaki beynin de saklandığı yerden patlayıcı bir yelek ve mühimmatla birlikte canlı olarak yakalandı.
Daha önce de New York Times, uzmanların açıklamalarına değinerek IŞİD’in Horasan kolundaki militanların yarısından fazlasının Tacik vatandaşı olduğunu açıklamıştı.
Bu rapora göre, 2014’ten 2019’a kadar yaklaşık 2000 Tacik, Suriye ve Irak’ta IŞİD’e katılmıştı. Ancak IŞİD’in bölgedeki gerilemesinin ve yenilgisinin ardından yüzlerce Tacik militan IŞİD’in Horasan koluna katılmıştı.
Tüm bunlar temel bir soruyu gündeme getiriyor; Tacik uyruklular neden IŞİD’in Horasan koluna katılmak için bu kadar istekli? Onları bu tekfirci barbar örgüte katılmaya iten faktörler neler?
Uzmanlar, bazı Taciklerin IŞİD’in Horasan koluna katılmasının temel faktörlerinin yoksulluk, sert otorite ve Tacikistan’daki dini kısıtlamalar olduğunu savunuyor.
Yoksullukla ilgili olarak, on milyonluk nüfusuyla Tacikistan’ın Orta Asya’nın en fakir ülkelerinden biri olarak kabul edildiğini ve yüz binlerce vatandaşının daha iyi bir geçim kaynağı için çeşitli ülkelere, özellikle Rusya’ya göç ettiğini belirtmekte fayda var.
İstatistikler, iki milyondan fazla Tacik erkeğin Tacikistan dışında yaşadığını ve çalıştığını gösteriyor. IŞİD zihniyetindekilerin işe alınmasına elverişli koşullar taşıdığı Rusya, Tacik işçiler için birincil varış noktası oldu. Ancak ülkedeki yaygın ayrımcılık, sosyal izolasyon ve düşük ücretlerden ötürü Taciklerin ekonomik problemleri düzelmedi ve sonuç olarak Tacik uyruklular daha iyi ücret arayışıyla IŞİD’in Horasan koluna katılmaya başladı.
Taciklerin IŞİD’e katılmasına neden olan ikinci büyük etken ise Tacikistan’daki ağır diktatörlüktür. Tacikistan’ın 1992’den 1997’ye kadar Tacikistan İslam Diriliş Partisi ile bir iç savaşa girdiği belirtilmelidir.
Bu iç savaş, bu hareket tarafından sona ermesine rağmen, radikal bir örgüt olarak etiketlenmiş ve 2015’te yasadışı ilan edilmiştir. Liderleri öldürülmüş, hapse atılmış veya sürgüne zorlanmıştır.
Tacikistan’ın şu anki başkanı İmamali Rahman, 1994’ten beri iktidarda. İmamali Rahman 2016’da referandum yoluyla anayasayı değiştirerek, kendisini fiilen ömür boyu başkan yaptı.
Raporlar, Tacikistan’da en az 1000 siyasi tutuklu olduğunu ve Tacikistan’da en az 7000 Rus askerinin bulunmasının Rahman rejimini güçlendirdiğini gösteriyor.
Bir diğer faktör ise ülkedeki gençleri ilahi ve İslami yasalarla ilgili uygun eğitimden mahrum bırakan dini kısıtlamalardır. Tacikistan hükümeti, Müslümanların aleyhinde ciddi uygulamalar başlatmıştır; Müslümanların tutuklanması ve bastırılması, kadınların başörtü kullanmasının yasaklanması ve genç erkeklerin sakal bırakmasının yasaklanması gibi. İbadet, festivaller, dini törenler, camilerin inşası ve dini metinlerin yayınlanması gibi dini işleri denetlemek için bir komite kurulmuş ve on sekiz yaşından küçük erkek ve kız çocuklarının camilerde namaz kılmaları ve evde toplu din eğitimi verilmesi de yasaklanmıştır.
Tüm bu faktörler, Tacik uyrukluların tekfirci örgüt IŞİD’e katılmaya olan ilgisinin artmasında önemli bir rol oynamıştır.