Sovyetlerin Afganistan’ı işgali (1979-1989), modern dünya tarihinin en trajik ve yıkıcı olaylarından biri olarak bilinmektedir. Bu savaş sadece Afganistan’ı yeniden şekillendirmekle kalmadı, aynı zamanda bölgenin ve dünyanın politik ve stratejik manzarası üzerinde de geniş kapsamlı etkilere neden oldu.
Bu işgalin etkileri sadece Afgan halkı tarafından değil, aynı zamanda komşu ülkeler tarafından da iyice anlaşılmalıdır. Gelecekte barış ve istikrarı teşvik etmek için bu deneyimden dersler çıkarılmalıdır.
1. Kısa Tarihsel Arka Plan:
1979’da Sovyetler Birliği, Halkın Demokratik Partisi ve kamuoyu muhalefeti içindeki iç çatışmaları kontrol etme bahanesiyle birliklerini Afganistan’a konuşlandırdı. Başlıca amaçları bölgesel nüfuzlarını artırmak ve Afganistan’ı stratejik amaçları için kullanmaktı. Ancak bu işgalin sonuçları muazzam bir yıkıma yol açtı ve Afganistan’ı harabeye çevirdi.
2. Afgan Halkının Cihad için Ayaklanışı:
İslami, ulusal ve kültürel miraslarından yararlanan Afgan halkı, Sovyet müdahalesine karşı mukaddes bir savaş, yani cihad başlattı. Bu cihad, yalnızca Afganistan için değil, aynı zamanda dünya çapında ezilen tüm uluslar için de direnişi ve özgürlüğü simgeliyordu.
3. Cihadın Amaçları:
– Egemenliğin korunması
– Sovyet sömürgeciliğinin sonlandırılması
– İslami bir yönetim sisteminin hedeflenmesi
4. Sonuçlar:
Afgan Mücahidler, Sovyetler Birliği’nin güçlü ordusuna kesin bir darbe indirerek nihayetinde Sovyet rejiminin çöküşüne katkıda bulundu.
5. Evrensel Bir Ders:
Sovyetlerin Afganistan’ı işgali, Afganistan’ın hiçbir süper güç tarafından bastırılamayacağının altını çizdi. Afganistan’ı zayıflatmaya çalışan herhangi bir ulus veya kuruluş, Allâh’ın izniyle Sovyetler Birliği’ninkine benzer bir kaderle karşılaşacaktır.
6. Komşu Devletlerin Rolü:
Özellikle Afganistan ile sınır paylaşan komşu ülkeler, tarihten ders almalı ve Afganistan’ın işlerine müdahale etmekten kaçınmalıdır. Bu hususta ayrıca
Pakistan’a da özel bazı hatırlatmalarda bulunulmalıdır, çünkü:
– Pakistan ordusu ve bazı politikacılar, Afganistan’ın iç işlerine defalarca karışmaya çalışmaktadır.
– Pakistan, Afganistan’ı kendi zayıf politikalarının bir nedeni olarak yok yere suçlamaya çalışmaktadır.
7. Son Olay – Pakistan Ordusunun Vahşeti:
24 Aralık’ta (Sovyetlerin Afganistan’ı işgalinin başlangıcının yıldönümü), Pakistan ordusu, Afganistan’ın Paktika vilayetinin Barmal bölgesindeki sivillere vahşice saldırılar düzenledi. Bu barbar eylemin sonucunda:
– 27 kadın ve çocuk da dahil olmak üzere 50 masum mülteci ve Afgan şehid oldu.
– İslami, ahlaki ve uluslararası standartlar ihlal edildi.
– Afganistan’ın cevap hakkı ile iki ülke arasındaki ilişkiler çıkmaza girdi.
8. Afganistan’ın Dayanıklılığı ve Kararlılığı:
Tarih boyunca Afganlar bu tür düşmanlıklara ve vahşetlere maruz kalmış, ancak ulusal ve İslami değerlerinden asla vazgeçmemiştir. Sovyetler Birliği’nin işgalini cesurca yenmiş ve mevcut düşmanların her komplosunu da boşa çıkarmıştır ve Allâh’ın izniyle boşa çıkarmaya da devam edeceklerdir.
9. Sonuç:
Düşman ülkeler, özellikle Pakistan, Sovyetler Birliği’nin kaderinden ders çıkarmalıdır. Afganistan, İslam ümmetinin kalbini temsil eder ve ona karşı düşmanlık, tüm Müslüman topluluğuna karşı düşmanlık anlamına gelir. Bu ülkeler Afganistan’a karşı komplo kurmak yerine, kendi halkları için yapıcı gelişmelere odaklanarak bölgesel barış ve istikrar için çabalamalıdır.
Afganlar bağımsızlık, onur ve İslami bir yönetim sistemi arzusunda kararlıdır ve Allâh’ın izniyle hiçbir süper güç bu kararlılıklarını engelleyemez.