Allâh’ın kutsal dininin saygıdeğer hizmetkarlarına, yorgun askerlere ve yiğit mücahidlere,
Esselâmu Aleykum ve Rahmatullâhi ve Berakâtuhu…
Zaferinizden ötürü sizi tebrik ederiz. Bu müjdeli haber, gökler ile yer arasındaki mesafeyi aydınlatan, adanmış müminlerin kalplerini mutlulukla dolduran ilahi yardımın parlayan bir işaretidir. Sarsılmaz azminiz, sayısız fedakarlığınız ve Allâh’ın rızasını elde etmek için attığınız her adım, İslam’ın saygın kervanını onur ve refaha doğru yönlendiren bir yol gösterici ışık görevi görmektedir.
Sizler, Bedir Savaşı’nda sadece birkaç kılıçla inançsızlığın zorlu ordularına karşı galip gelenlerin mirasçıları olarak duruyorsunuz. Sabırlı hayatınız, yorulmak bilmeyen çabalarınız ve muazzam fedakarlıklarınız diğer Müslümanlara ilham veriyor ve hiçbir engelin imanlı ve kararlı kalplerin kararlılığını zayıflatamayacağını gösteriyor.
Cihadınızın meyveleri Allâh’ın ilahi yardımıyla bir bölgenin kurtuluşunda somutlaşırken, şimdi yorgun ama muzaffer omuzlarınızda önemli sorumluluklar var. Kardeşlik ruhuyla birkaç nasihatimizi dikkate almanız için size bu satırları sunuyorum:
1. Takvayı benimseyin
Değerli kardeşlerim, Takva ışığının cihadın savaş meydanında en önde gelen işaret fişeği olarak hizmet ettiği kesindir. Bu zaferin ardından, Yüce Allâh’tan korkmaya, O’nun hükümlerini yerine getirmeye ve takvanın liderliğinize hikmet bahşedeceğine inanmaya devam edin.
Takva; imanın süsü, amellerin aydınlığı ve her Müslümanın başarısının nihai anahtarıdır. Takva, sizi zorluklar arasında sabretmeye yönlendirdiği gibi, refah dönemlerinde de şükran aşılar. Sabır ve minnettarlık, Takvanızın mükemmelliğini özetleyen erdemlerdir.
2. İnsanlara Sevgi ve Şefkat Gösterin!
Zaferinizi kutlamanın yanı sıra, bu zorlu yolculuk boyunca sizinle birlik olan cesur ve adanmış bireylerin fedakarlıklarını göz ardı etmeyin. Nitekim onların meskenleri sizin kaleleriniz, sofraları geçim kaynakları ve kalpleri sevgi sığınakları olarak hizmet etti.
Çocuklarının açlığına, ailelerinin yerinden edilmesine ve her türlü zorluğa katlandılar, hepsi de Allâh’ın dinini savunma ve İslam hukukunun saltanatını başlatma çabası içindeydi. Bu nedenle onlara, İslami çerçevenin kucaklayıcı özelliği ile derin bir şefkatle muamele edin.
3. Kardeşlikle Birliği Teşvik Edin
Birlik, hiçbir fırtınanın kıramayacağı kalbin güçlü bir kalesidir. Bölünmenin yerini kardeşlikle değiştirin ve birliğin temelini sevgi ve samimiyet tuğlalarıyla koruyun.
Birlik, ancak ilahi Şeriat ilkelerine odaklandığında anlamlı ve faydalıdır. Kişisel görüşlerin ve bencilliğin tuzağına düşmeyin. Kuran ve Sünnet’in rehberliğinin, topluluğunuzun başarıya ulaşması için yönü belirlemesine izin verin.
Müslümanlar arasında ihtilaf ve anlaşmazlık tohumları eken IŞİD gibilerine karşı dikkatli olun. Bunlar Müslüman topluluğunu zayıflatmak ve parçalamak için durmaksızın çalışırlar. Unutmayın, düşmanınız yalnızca size silahlarla karşı koyan değil, aynı zamanda kalbinize bölünme zehirini aşılayanlardır. Cihadınızın meyvelerini korumak için bölünmeyin.
4. Dini, Vasatlık ve Hikmetle İlerletin
İslam, hayatın her alanında vasat olmayı öğretir; ne aşırılığa ne ihmalkarlığa yer vermez. Allâh’ın dininin temsilcileri olarak, bunu insanlara korku veya yabancılaşmaya neden olmaktan ziyade kalplerini yakınlaştıracak bir şekilde sunmak çok önemlidir.
Bireylerle nazik kelimeler kullanarak iletişim kurun, çünkü sertlik ve şiddet kalplerin kapılarını kapatabilir. Endişelerini kucaklayın, şefkat gösterin ve bu zorlu hayatta onların yüklerini hafifletmenin yollarını keşfedin.
5. Gururdan Sakının, Çünkü Sizi Yok Edebilir
Geçmişteki tüm mücadeleleriniz, fedakarlıklarınız ve adanmışlıklarınız samimiyetten kaynaklanan mukaddes çabalardır. Ancak gurur kalbinizde yer bulursa, tüm çabalarınızın su yüzeyindeki köpükler gibi dağılabileceğini unutmayın.
Kibir, kişiyi yaptıklarında büyüklenmeye sürükler ve Allâh’ın ilahi yardımını unutturur. Allâh sizi desteklediği için başardınız. Kibir, bu yardımı kaybetmenize yol açarsa, bereket kapıları kapanır ve Allâh korusun, başarısızlık kaderiniz olur.
6. Kalplerinizi Geçici Görevlere Bağlamayın
Size bahşedilen her görev ve yetki, Allâh’ın bir sınavıdır. Halka hizmet etmek ve adaleti sağlamak için bir fırsattır. Ne yazık ki bu görev içinde ihanet meydana gelirse, o zaman yetki sizin için ne bir onur ne de bir lütuf olur.
Şu anda iktidar pozisyonlarında bulunuyorken, bu rollerin geçici olduğunu kabul etmeniz zorunludur. Zaman, bu sorumlulukları kaçınılmaz olarak başkalarına aktaracaktır. Tarih, yöneticilerin ve monarşilerin gelip geçtiğini, ancak eylemlerinin kalıcı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu fırsatı akıllıca değerlendirin.
Sonuç olarak Afganistan’ın Mücahid halkı adına bir kez daha sizlere içten tebriklerimi sunuyorum. Allâh, İslam’ın gerçek özünü doğru bir şekilde tasvir etmede size sürekli bir başarı ve azim versin.