Yaşadığımız dünyada, çeşitli kölelik biçimlerine tanık olduk. Ancak bir bireyin aktif olarak aradığı bir kölelik türü son derece nadirdir ve anlaşılması da zordur.
IŞİD, gönüllü olarak kendilerini köleleştiren, gönüllü olarak kendilerine boyun eğmeyi kabul eden bireyler arayan efendilerden oluşur. Bu tür bir kölelik ise son derece nadirdir, hatta hayal bile edilemez, ancak bu çaresiz ve aşağılanmış köleler, özellikle efendileri onları onaylayıp köleliğe kabul ettiğinde, köleliği bir onur olarak gördükleri noktaya ulaşmışlardır.
Bu aşağılık bireyler, dinlerine ve ülkelerine ihanet eden, düşmanlarıyla ittifak kuran kişilerdir. Şimdi ise çeşitli yönlere dağılmış durumdalar ve kendilerine kölelik zincirleri dayatacak bir efendi arıyorlar.
Onların sloganı yıkımdır ve kendi halkları için bir anlık mutluluğa bile tahammül edememektedirler.
İslami sistem artık iktidarda ve yıllarca süren savaş ve yıkımın ardından, bu ülke kendi çocukları tarafından Allâh’ın kanunlarıyla yönetiliyor. IŞİD’in ise tüm barış duygusunu yitirdiği ve tek odak noktasının kaos yaratmak ve halkın refahını bozmak olduğu anlaşılıyor.
İnsanlık dışı ve din karşıtı ideolojisiyle IŞİD, bu ulusun neşesine ve barışına asla tahammül edemiyor. Ortaya çıkan mutluluğu yok etmek ve yıkımın yolunu açmak için kendilerini pisliğe ve kana bulamayı tercih ediyorlar.
Ancak IŞİD, bu ülkenin insanlarının bu sistemi canları, servetleri ve onurlarıyla savunacağını anlamalıdır; çünkü bu sistem binlerce değerli canın feda edilmesiyle kurulmuş bir sistemdir. IŞİD’in söylemleri ve eylemleriyle, yaygaralarının şiddeti ne olursa olsun, Allâh’ın izniyle asla parçalanmayacaktır.
Gerçekte bu topraklardaki tüm insanların kanı Afganistan İslam Emirliği’nin damarlarında akmaktadır. Bu ülkeden tek bir birey hayatta kaldığı sürece, IŞİD ve bu toprağı ele geçirmeye çalışanlar, bu kutsal cihad toprağını Allâh’ın izniyle kirletemeyecektir.
Her adımında bir şehidin mezarının, her metresinde bir mücahidin fedakarlığının bulunduğu bu topraklar, inşâAllâh asla bu kadar aşağılık gruplara ve onların benzerlerine ev sahipliği yapmayacaktır.
Bu millet, mücahidlerin fedakarlıkları ve özverileriyle barışa ve onura kavuşmuştur. Bu milleti istikrarsızlaştırmaya çalışan herhangi bir birey veya grup, kötü niyetli eylemlerinin sonuçlarıyla bizzat bu toprakların halkı tarafından karşı karşıya kalacaktır.
Bu sistem, Allâh’ın izniyle IŞİD’in bozuk zihniyetinde kök salmış birkaç eylem ve fikirle asla sarsılmayacak ve kökleri her zaman güçlü kalacaktır ve bu ülkeyi istikrarsızlaştırmaya çalışan herhangi bir düşman veya kötü niyetli kişi, Allâh’ın lütfu, halkın desteği ve İslam askerlerinin cesaretiyle yok edilecektir. Onların nihai kaderi yenilgi ve rezaletten başka bir şey olmayacaktır.
Kendini özerk bir yapı olarak sunan IŞİD ise kendi kendini esir almış, bir efendinin peşinde sürüklenip duran istikrarsız bir çapulcu grubundan başka bir şey değildir.