Cihadın önemli yükümlülüğü muazzam erdemler taşır. Ancak onu terk etmek, Müslümanları aşağılanmaya ve rezilliğe götürür. Tarih, cihaddan vazgeçen herhangi bir milletin sonraki nesillerinin ahlaki olarak zayıf, utanmaz, korkak ve arzulara düşkün hale geldiğine tanıklık eder.
Yüce Allâh Kuran’da müminlere cihad etmelerini emrederek, onu faydalı bir ticaret ve bir onur kaynağı olarak tanımlayıp tekrar tekrar vurgular. Kim ister malıyla ister canıyla olsun cihadı terk ederse ve dünya meseleleri ve arzularıyla meşgul olursa büyük bir kayıp, aşağılanma, günah ve başarısızlıkla karşı karşıya kalacağı aşikardır.
2. Cehalet:
Cehalet, İslam Ümmetinin gerilemesinin ve geri kalmasının temel nedenlerinden biridir ve iki türe ayrılır:
a. Dini Cehalet:
Bu, Müslümanların Şeriat’ın emirlerinden, ister temel dini konulardan veya inançlardan, ister zorunlu ibadetlerden veya meşru işlerden olsun, habersiz olmaları anlamına gelir.
– İnançlar zayıflarsa, bir Müslüman İslam’a tam anlamıyla inanamaz.
– İbadet ihmal edilirse kişi Allâh’ın dininden uzaklaşır.
– Meşru işler bilinmezse, kişi helal ile haram arasındaki farkı ayırt etme yeteneğini kaybeder, kazançlarının helal mi yoksa haram mı olduğuna veya kendi haklarını mı koruduğuna yoksa başkalarının haklarını mı ihlal ettiğine kayıtsız kalır.
b. Modern Cehalet:
Bu cehalet teknoloji, tıp ve diğer çağdaş alanlar gibi modern bilimlerin edinilmesini ihmal etmeyi içerir.
Tarihsel olarak Müslümanlar modern bilimlerde öncüydüler, öyle ki Haçlı hükümdarları çocuklarını eğitim için Müslüman okullarına gönderirlerdi. Ancak Müslümanlar sonunda bu ilimleri terk ettiler ve bunun sonucunda bugün temel araçları bile bağımsız olarak üretemez hale geldiler. Öyle ki bir şey üretmeyi başarsalar bile, geliştirmek için genellikle yine dışarıdan yardıma ihtiyaç duymaktalar.
Bu cehalet, ümmeti hem modern dünyada hem de İslami çerçevede geriye itmiştir. Ümmet gençlerinin cihattan uzaklaşmasının en büyük nedenlerinden biri, doğrudan cehaletten kaynaklanan cihadın önemi hakkında farkındalık eksikliğidir.
Sonuç:
Müslüman ümmet eski ihtişamını yeniden kazanmak ve dünyayla rekabet etmek istiyorsa, önce cihada yönelmeli ve sonra hem dini hem de modern cehaleti ortadan kaldırmalıdır. Günümüzde ümmet, dini ve ilmi hususları âlimlerin ve öğrencilerin sorumluluğu olarak görürken dini ilimlerden ve modern bilimlerden uzaklaşmakta ve bu da yaygın bir zarara yol açmaktadır.
3. Eksik Bilgi:
Eksik bilgi, ümmet içindeki bir diğer büyük sorundur. Ünlü alim Şekib Arslan “Neden Müslümanlar geride kalırken diğerleri ilerledi?” adlı kitabında şöyle diyor:
“Müslümanların gerilemesinin en büyük nedeni, cehaletten bile daha tehlikeli olan eksik bilgidir. Tamamen cahil bir kişi, bilgili birini dinleyebilir ve ona itaat edebilir, ancak eksik bilgiye sahip bir kişi kendi eksikliklerinin farkında değildir ve cehaletini kabul etmeyi reddeder.”
Bir Peştu atasözü bu durumu çok güzel özetler;
“Yarım doktor hayat için tehlikelidir, yarım alim de inanç için tehlikelidir.” (Yarım doktor candan, yarım hoca imandan eder.)
4. Bozuk Alimler ve Liderler:
Ümmetteki gerilemenin başlıca nedenlerinden biri de bozuk alimlerin (ulemâ-i sû’) ve baskıcı yöneticilerin yaygınlığıdır. Liderlik bu tür kişilerin elinde kaldığında, bozulma ve yıkım kaçınılmaz hale gelir.