İslam dini, Müslümanları her bir tuğlanın İslam ümmetinin bir bireyini temsil ettiği ve bir araya geldiğinde birbirini destekleyen ve güçlendiren bir binaya benzetir.
İslam dünyasında Müslümanlar hiçbir renk, ırk, etnik köken, dil veya bölgenin İslam kardeşliği olmadan önem taşımadığı inanç bağıyla birleşmişlerdir. Ancak düşmanlar, Müslümanların birliğini bozmayı amaçlayarak bu derin ve kopmaz bağlantıları çeşitli şekillerde yok etmeye çalışırlar.
İslam uyanışından sonra, Müslümanlar gerçek düşmanlarını tanıdıklarında, Amerika bu hareketi engellemeye çalışmıştır. Böylece birincil hedefi Müslümanlar arasında bölünmelere neden olmak olmuştur.
Anlaşmazlık yaymak, İslam ülkelerini parçalamaya çalışmak, batıl ve vahşi gruplar kurup onları desteklemek, İslam ülkelerine saldırılar düzenlemek ve bazı Müslüman çoğunluklu ülkelere yaptırımlar uygulamak… Bu komplolar Amerika’nın İslam ülkelerini zayıflatmak için kullandığı temel stratejiler arasındadır.
Batıl tekfirci bir grubun oluşturulması ve desteklenmesi Müslümanları bölmenin ve İslam ülkelerini zayıflatmanın en etkili yolu olduğu kanıtlanmıştır. Bu nedenle Amerika IŞİD’i sonuna kadar desteklemektedir.
Dini farklılıkları körüklemek, gayri meşru ve laik hükümetleri savunmak, söylenti ve şüphe yaymak, Müslümanların birbirleriyle bağlantı kurmasını engellemek, küçük anlaşmazlıkları abartmak ve önyargılı ve kötü niyetli kişileri desteklemek – tüm bu taktikler Amerika’nın Müslümanlar arasında bölünme oluşturma stratejisinde önemli bir yer tutar. Şimdi ise IŞİD bu sorumluluklarla görevlendirilmiştir.
Bu kanserli grubun destekçilerinin tek amacı Müslümanlar arasında anlaşmazlık ve çatışma çıkarmak, İslam’ın uluslararası toplumdaki imajını zedelemek ve küresel zihinleri Siyonist işgalci rejimin kötülüğüne odaklanmaktan uzaklaştırmaktır.
Birkaç yıl önce “Irak ve Şam İslam Devleti” adı altında İslam dünyasının bazı bölgelerine saldıran bu grup, daha sonra ABD liderliğindeki emperyalist ve Siyonist ittifakın kapsamlı desteğiyle Afganistan’a sızmış ve bu bölgedeki Müslümanların birliğini ve bütünlüğünü yok etmek için yoğun çaba sarf etmiştir.
Bu grup dini ve şeriat kurallarını takip ettiğini iddia etse de, sadece bir gerçeği gözlemlersek – Müslümanlar arasında anlaşmazlık çıkarmak için hiçbir çabadan kaçınmadıkları gerçeğini – gizli gündemleri herkes tarafından açıkça anlaşılmaktadır.