Bağlan’da yapılan saldırıdan Mültecilerden Sorumlu Bakan Halilurrahmân Hakkani’ye yapılan saldırıya kadar, bölgede korku yaymak, IŞİD projesini güçlendirmek ve mezhepsel çekişmeyi ateşlemeye çalışmak IŞİD eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan kasıtlı stratejilerdir. Bunlara Müslümanları ibadethanelerinden uzaklaştırmak için hedefli planlar ve Afganistan’daki önde gelen şahsiyetlerin ve alimlerin suikastı da dahildir. Bu tür eylemler, dış istihbarat teşkilatlarının bölgeyi IŞİD aracılığıyla istikrarsızlaştırmak için uyguladığı planın bir parçasıdır.
Bu vekil grup, güvenli bölgeler, eğitim kampları, mali destek ve lojistik yardımı karşılığında kutsal mekanlara ve önde gelen kişilere saldırılar düzenler. Camilere, medreselere, mescidlere, turistlere, şii cemaatine ve son olarak da Halilurrahmân Hakkani’ye yapılan saldırı örnekler arasında yer almaktadır.
Halilurrahmân Hakkani’nin cenazesinde, Mevlevi Amir Han Muttaki, istihbarat kaynaklarına dayanarak Afganistan’daki son altı saldırının yabancı bir ülkede planlandığını açıklamıştır.
Bu saldırıların temel amacı Afganistan’ı istikrarsızlaştırmaktır. Dahası, bu eylemler İslam’ın imajını zedelemek için IŞİD’in paralı militanları tarafından gerçekleştirilmektedir.
Şiilere yapılan saldırılar mezhepsel çatışmayı kışkırtmayı amaçlarken, Halilurrahmân Hakkani’ye yapılan saldırı ise korku yaymak için planlanmıştır. IŞİD aşırılıkçıları, kaos oluşturarak ve dini azınlıklar arasında çatışmayı kışkırtarak bölgedeki varlıklarını artırmak için bu tür stratejiler kullanmaktadır. Bu örgüt Müslümanlar arasında bir bölünme kaynağı haline gelmiştir ve herkes tarafından nefretle anılmaktadır.
IŞİD için bir vekil grup olarak, hedeflerinin arkasındaki kimlik veya amaç önemsizdir. Temel amaçları korku aşılamak, kamuoyunun dikkatini çekmek ve dini azınlıklar arasındaki mevcut sorunları büyütmektir. Planlarını etkili bir şekilde uygulamak için fırsat tespit ettikleri her yerde faaliyet gösterirler.
Bu iğrenç planların kökeni, Bakan Hakkani’ye yapılan saldırıdan kısa bir süre önce, bazı yabancı istihbarat bağlantılı medya kuruluşlarının kışkırtıcı mesajlar yayınlaması ve saldırıdan sonra bu mesajları silmesiyle daha da netleşmiştir. Bu, IŞİD’in bazı ülkeler için bir vekil örgüt olarak nasıl faaliyet gösterdiğini ve nüfuzunu sürdürmek için bölgeyi nasıl tehdit ettiğini göstermektedir.
IŞİD aşırılıkçılarını kullanan bu istihbarat ağları, Asya ülkelerinde mezhepsel gerginlikleri artırmak için gayretle çalışmaktadır. Amaçları, küresel olarak ilgi çekmek ve Müslümanlar arasında bölücü sorunlar oluşturmaktır. Haçlılar da bu anlaşmazlık noktalarını güçlendirmeye ve ortaya çıkan çatışmaları şiddetlendirmeye çalışırlar. Bu onların ortak çabaları ve birlikte çalışmalarının bir ürünüdür.