IŞİD, epey süredir gerçek Müslümanlar tarafından reddedildiği ve Müslüman tüccarlar ile yatırımcılardan mali ve ekonomik destek alamadığı için alternatif gelir kaynakları aramaya başladı. Nitekim onların en önemli kaynaklarından biri Irak ve Suriye’den çıkarılan petrolün satışıydı.
Gayri meşru bir varlık olan IŞİD, Sünni çoğunluklu şehirlerin kontrolünü ele geçirdikten sonra, kendisini bu bölgelerin yöneticisi ilan etti. Müslümanların kamu hazinesine ait olan tüm mali kaynakları ise aldatıcı ve yasadışı amaçları için kullandı.
Bu yazıda bu hususla ilgili aşağıdaki noktalara değineceğiz:
1. Petrol çıkarma sahaları
2. IŞİD’in bu sahalardan elde ettiği gelir
3. IŞİD petrolünün alıcıları
IŞİD kontrolündeki en önemli petrol sahaları:
IŞİD, Suriye’de ülkenin doğu kesiminde Deyr ez-Zor şehrinin yakınında bulunan önemli petrol sahalarına hakimdi. Irak’ta, IŞİD’in kontrolündeki birincil petrol sahaları “En-Necme” ve “El-Kayyara” idi; ayrıca Suriye’deki El-Bukemal şehrindeki “Al-Verd” sahası ve Musul ve Tel Rumman yakınlarındakiler gibi daha küçük sahalar da vardı.
IŞİD’in petrolden elde ettiği gelir:
ABD Hazine Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, IŞİD sadece 2014 yılında aracılar yoluyla ham petrol ve petrokimya ürünlerinin satışından tahmini 100 milyon dolar elde etti. ABD Hazine Bakanlığı yetkilisi Adam Szubin de grubun ham petrol ticaretinden 500 milyon doların üzerinde para kazandığını açıkladı.
2015 yılında “Financial Times” yerel aracıların ve mühendislerin tahminlerine atıfta bulunarak IŞİD’in Suriye ve Irak’ta kontrolündeki bölgelerde günde yaklaşık 34.000 ila 40.000 varil ham petrol ürettiğini bildirdi. Ayrıca her varilin 20 ila 45 dolar arasında değişen bir fiyata satıldığı ve IŞİD’in günlük petrol gelirinin yaklaşık 1,5 milyon dolar olduğu belirtildi.
IŞİD petrolünün önde gelen alıcıları:
IŞİD petrolünün birincil alıcıları Suriye ve Türkiye’ydi. IŞİD’in Beşar Esed rejimine karşı sözde düşmanca tutumuna karşı gerçekte Mücahidlerle şiddetli çatışmalarından ötürü örgüt Esed rejimiyle gizlice önemli ticari ilişkiler sürdürmeye devam etti.
Çok sayıda masum Suriyeli Sünninin kanını döken despot rejim, IŞİD’in petrolü sayesinde daha da güçlendi.
2015 yılında, Esed hükümeti ile IŞİD arasındaki işbirliğine karşı uluslararası yaptırımlar artırıldı. O dönemde ABD Hazine Bakanlığı, IŞİD ile Esed rejimi arasındaki petrol işlemlerini kolaylaştırdıkları gerekçesiyle dört tüccar ve altı şirketten oluşan on aracıya yaptırım uyguladı.
Türkiye de IŞİD petrolünün önemli bir tüketicisi olarak ortaya çıktı. 2015 yılında, Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Anatoly Antonov Moskova’da, “Türkiye, Suriye ve Irak’tan yasadışı yollarla elde edilen petrolün en büyük alıcısıdır” açıklamasında bulunmuştu.
Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi de, Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile yaptığı görüşmelerde, Türkiye’yi IŞİD tarafından Irak ve Suriye’den kaçırılan petrolün birincil alıcısı olarak nitelendirmişti.
Bu çizim, IŞİD’in Müslümanların toplumsal zenginliklerini nasıl yağmaladığını, bunları askeri gücünü ayakta tutmak ve İslam’a zarar vermek için nasıl kullandığını açıkça ortaya koymaktadır.