Alimler, Haricîleri İslami bir bakış açısıyla kapsamlı bir şekilde anlatmışlardır. Hadislere ve İslam tarihine dayanarak, Haricîler Müslüman toplumdan uzaklaşmış, aşırılık ve katılığı benimsemiş kişilerdir diyebiliriz.
Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) Haricîlerin tehlikeleri konusunda uyarmış ve onlara karşı savaşılmasını tavsiye etmiştir. Bir hadiste şöyle buyrulmuştur:
“Zamanın sonunda yaşları küçük, akılları az bir zümre yetişecektir. Onlar atılan okun avı delip çıktığı gibi İslam’dan çıkacaklardır. Onların imanları boğazlarından öteye geçmeyecektir. Onlara her nerede rast gelirseniz onları öldürün! Kıyamet gününde onları öldürmekte(n ötürü) mükafat vardır.”
Bu hadise göre, Peygamberimiz Muhammed (s.a.v.) Haricileri ortadan kaldırmanın mükafatını vurgulayarak, onların tehdidinin ciddiyetini vurgulamıştır. İslam alimleri bu ödülü, Müslüman topluluğu için önemli bir risk oluşturan ve Müslümanların birliğini ve barışını tehdit eden Haricilerle yüzleşerek İslam’ı ve Müslümanları korumak için bir teşvik olarak yorumlamıştır.
Haricilerle mücadele etmek, İslam Ümmeti içinde korku, kargaşa ve şiddet yaydıkları, insanları yanlışa sürükledikleri ve İslam’ın hakikatini çarpıttıkları için asil bir eylem olarak kabul edilir. Onların aşırı ideolojilerine ve şiddetlerine karşı çıkmak, İslam topluluğunun birliğini ve huzurunu korumak için zorunludur.
Günümüzde çok sayıda alim, İslami ilkelerden sapan ve masum bireylere aşırılık, şiddet gösterip zarar veren bu örgütü modern zaman Haricileri olarak tanımlamaktadır. Alimler, IŞİD’in aşırı ideolojisini ilerletmek ve Ümmet içinde korku ve kargaşa yaymak için İslam’ı istismar eden Haricilerle benzer özellikler sergilediğini savunmaktadır.
İslam hukuku ve tarihinde çok sayıda alim Haricilerle mücadele konusunda olumlu bir bakış açısına sahiptir.
Hanefi alimleri, Haricilerle mücadelenin meşru bir İslam hükümeti veya devlet otoritesinin rehberliğinde yapılması gerektiğini vurgular. Bireysel veya yetkisiz savaş, İslami ilkelere uygun değildir. Hanefi hukukuna göre, düzenin sağlanması ve ihtilafın önlenmesi, İslam hükümetinin ve meşru otoritelerin yargı yetkisine girer.
Özünde Haricilerle mücadele emri, Müslüman toplum içinde şiddet ve yolsuzluk yaptıklarında ve masum kanının dökülmesine yol açtıklarında caiz kabul edilir.
Günümüzde dahi IŞİD Haricileri Müslümanlar arasında kan dökmeye ve onları istikrarsızlaştırmaya devam etmektedir ve toplumu korumak ve ümmeti aşırıcılıktan ve onların yolsuzluğundan korumak için iktidardaki İslami bir hükümetin emri altında onlara karşı kararlı bir şekilde mücadele edilmelidir.