Afganistan coğrafyasını yöneten liderlik, sayısız şehidin kanları ve Afgan halkının fedakarlıklarıyla elde edilen toprakları korumaya kararlıdır. Liderliğimiz, halkına yönelik hiçbir baskı veya adaletsizliğe tahammül etmez.
Onların görevleri, savunmasızlara zarar verenleri engellemektir. Bu vazife, tamamen benimsedikleri bir sorumluluktur. Bu yükümlülüğü yerine getirirken önemli uluslararası tehditlerle karşı karşıya kalmalarına rağmen liderliğimiz, (Pakistan’ın) ulusal düzeyde başarısız politikasından kaynaklanan zorluğun üstesinden gelmekten çekinmez.
Pakistan yakın zamanda, Afgan topraklarında çoğu kadın ve çocuk olan birkaç masum Afgan’ı şehid etti. Ancak İslami ilkelere ve insani değerlere bağlı kalan Afganistan liderliği, cevap olarak Pakistan ulusundan sivilleri hedef almamayı seçti. Bunun yerine, misilleme olarak eylemlerini Pakistan’ın askeri personeline yönelttiler.
Afgan hükümetinin bu özel yaklaşımı şefkat ve iyi niyeti temsil ediyor ve Pakistan’ın Afganistan’ın özerk ve egemen liderliğine karşı korkakça eylemleriyle keskin bir tezat oluşturuyor.
Pakistan, tarihi boyunca doğrudan çatışmalarda kesin bir zafer elde etmeyi başaramadı. Bunun yerine bazı siyasi çıkarlara hizmet etmek için sürekli olarak masum kadınları ve çocukları hedef aldı. Bu yaklaşım İslami öğretilere aykırı ve temel insani değerlerin ihlalidir.
Afganistan her zaman bağımsızlığını korudu ve topraklarında hiçbir gücün tek bir bireye bile zarar vermesine izin vermedi. Korkakça taktiklere başvuran ve masum hayatları yok edenler, geçmişte olduğu gibi Allâh’ın izniyle kaçınılmaz olarak güçlü tepkilerle karşılaşacaklardır.
Her Afgan askeri ve mücahid, zalimlerin intikamını almak ve mazlumları savunmak için can atıyor. Afganistan, masumlar için adalet arama ilkesiyle küresel çatışmalarda bile zafer kazanmıştır. Pakistan, bu tür eylemlerde ısrar etmektense başarısız politikalarını ve yönetimini gözden geçirmelidir. Bunu yapmamak, Afganistan’ın mevcut liderliğinden zorlu bir tepkiyle sonuçlanacaktır.
Afganistan’ın gerçek özü, tarihine bakıldığında daha iyi anlaşılır. Pakistan’ın mevcut yaklaşımı geleceği için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu hatalı politika korkunç sonuçlar doğurmadan önce, Pakistan için kapsamlı bir yeniden değerlendirme muhakkak surette zorunludur.