Afganistan İslam Emirliği’nin zaferinin ardından, komşu ülkelerin savaştan zarar görmüş mazlum Afganistan’a destek ve işbirliği sunarak sempati göstereceği düşünülmüştü. Ancak ne yazık ki bu beklentinin yanlış olduğu kanıtlandı. Bazı komşu ülkeler, dış güçlerin etkisiyle, Afganistan’a karşı ihanet ve aldatmacaya başvurdular; bunların başında da Pakistan geliyordu.
Afganistan İslam Emirliği’nin zaferinin ardından Pakistan güçleri Afganistan’a hava saldırıları, füze ve bombardımanlarla Afganistan’ın toprak bütünlüğünü ve ulusal egemenliğini defalarca ihlal etti. Bu tür eylemler, uluslararası ilkelere ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne açıkça aykırıdır. Afgan ulusunun Pakistan’dan düşmanlık ve husumet yerine İslam kardeşliği ve komşuluk ilişkileri beklediğini kabul etmek oldukça önemlidir.
Pakistan, müttefik kılığında ülkenin uzun ve yıkıcı bir çatışmadan yeni çıktığı bir zamanda Afganistan’a zarar vermektedir. Afganistan ise son kırk yılın derin siyasi ve askeri yaralarını onarmaya çalışmaktadır. Buna rağmen Pakistan, askeri saldırganlığın yanı sıra topraklarında Afgan karşıtı unsurları barındırıyor, onlara sığınak sağlıyor ve fırsat buldukça kendi çıkarları için onları ülkemize karşı kullanıyor.
Pakistan şu anda Afganistan’daki mevcut istikrarı baltalamayı ve kendi halkını da bir kez daha kargaşaya sürüklemeyi amaçlayan gizli siyasi manevralara girişiyor. Bu çabaların bir parçası olarak Pakistan, birçok kez yanlış eylemlerde bulundu.
Buna karşılık Afganistan İslam Emirliği, özellikle komşuları olmak üzere tüm uluslarla İslami ilkeler çerçevesinde uyumlu ilişkiler geliştirme isteğini sürekli olarak dile getiriyor. Aynı zamanda karşılıklı saygıya bağlı kalmaya devam ediyor ve diğer tarafları Afgan hükümetine eşitlik ilkesine göre, iyi niyetle davranmaya çağırıyor. Ancak Pakistan’ın diplomasi ve iyi niyet dilini kavrayamadığı veya Afganistan’ın siyasi zekadan yoksun olduğunu varsayarak bu çağrıyı kasıtlı olarak göz ardı ettiği anlaşılıyor.
Sonuç olarak Pakistan’ın tekrarlayan hataları ve ihlalleri, İslam Emirliği’nin silahlı kuvvetlerini Afgan halkının acısını ve ızdırabını artıran kötü niyetli unsurları ve istihbarat görevlilerini hedef alan kararlı bir yanıt vermeye yöneltti.
Afganistan İslam Emirliği’nin cesur güçleri tarafından üç gün önce Durand Hattı’nın ötesindeki bu fitneci unsurlara yönelik gerçekleştirilen son saldırılar, yalnızca kesin bir intikam eylemi değil, aynı zamanda Pakistan güçlerinin elinde Afganistan’ın Paktika vilayetinde kaybedilen masum hayatlar için de bir misillemeydi.
Abdali ve Gazneli’nin yiğit torunları, vatanlarının her bir bölümünü şeref, onur ve özenle koruyorlar. Afganistan İslam Emirliği önemli bir siyasi zeka sergilerken, yanlış yollara yönlendirilen düşmanlara ders vermek için güç kullanıyor ve böylece gelecekteki ihlalleri caydırıyor. Abdali ve Gazneli’nin yiğit torunları, komşu milletlere her türlü saldırıya hızla karşılık verebileceklerini ve hiçkimsenin Afganistan’ın yok olacağını düşünmemesi gerektiğini bir kez daha açıkça gösteriyor.